Racmen bi'l-gayb [44]
Meçhul bir haber hakkında (kafadan) atmak, (öyle bir haber) getirmektir. Allah'ın, "gayb hakkında, atıp tutuyorlar" [45] sözündeki gibi. Yani onu (öyle bir haberi) getiriyorlar. Ya da (Allah), "zannen bi'1-gayb/gayb hakkında zanda bulunmak"ta olduğu gibi 'recm' (kelimesini), 'zann' (kelimesinin) yerine koymuştur. Çünkü onlar (Araplar) "zanne/zannetti" demek yerine "receme bizzanni/zanda bulundu, bilmeden konuştu" demeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. Hatta onlara göre bu iki ibare (zanne ile receme bizzanni) arasında fark kalmamıştır. Züheyr b. Ebi Sulma bir şiirinde şöyle demektedir: [46] Savaş, ancak bildiğiniz ve tattığınız şeydir. O, hakkında bilmeden konuşulan (Hadisü'l-mureccem) bir şey değildir. [47] Bu, hiçbir bilgileri olmaksızın bilinmeyen hakkında zanda bulunmak demektir.[48] Recm, zanna dayanarak (kafadan) atmak; tevehhüm/bir şeyin varolduğu zannına kapılmak/kuruntu; şetm/sövgü/yergi; tard/reddetmek/kovmak/defetmek için istiare kılınmıştır. Allah'ın (Recmen bi'l-gayb) sözü gibi. [49] Zanna dayalı söz ... [50] Gaybi bir konuda kesin bir bilgi olmaksızın zanna (dayalı) sözlerle[51] Bunlar bilmediği bir yere ok atan kimse gibi, kesin bilgi ve ilme dayanmadan zan ile ortaya söz atan kimselerdir.[52] Anlaşıldığı kadarıyla müellifler bu deyimi; bilmeden konuşmak, bir şey hakkında zanna dayanarak tahminde bulunmak, herhangi bir kesin, bilgiye dayanmadan konuşmak vb. şekillerde anlamışlar. Ancak zikrettiğimiz bu gibi mecazi anlamların, Türkçe meallerin hepsinde doğru ifadelerini bulduğunu söylemek mümkün değildir. Elmalı: ... gaybı taşlama! Çantay: ... gaybı taşlamaktır. D.İ.B., Atay: Karanlığa taş atar gibi ... Bilmen: ... gayba taş atmaktır. Yavuz: ... gayb için zanda bulunacaklar. Davudoğlu: Karanlığa kurşun sıkmak kabilinden... Ateş: Görülmeyene taş atar gibi ... Bulaç Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. T.D.V.: ... bilinmeyen hakkında tahmin yürütmektir. Y. Öztürk: Gaybı taşlamaktır/bilinmeyen hakkında atıp tutmaktır bu. Koçyiğit: Gayba taş atar gibi ... Hizmetli: Gayba taş atarak... Varol: ... gayha taş atmaktır. Piriş: Karanlığa taş atarak... A.Öztürk'ün mealinde ise ilgili ayetin tercümesinde bu deyimi yansıtacak herhangi bir ifade ile karşılaşmadığımızı belirtmeliyiz. Elmalı, Çantay, Bilmen, Hizmetli ve Varol gibi zatlar deyimi, genel olarak "gaybı taşlamak' şeklinde tercüme etmişlerdir ki bizce olması gereken bu değildir. Çünkü "gaybı taşlamak" ifadesi belli bir zümrenin dışında kalanların anlayabileceği bir ifade değildir. Üstelik Türkçe'de -ilerde de göreceğimiz gibi- bu deyimi çok daha güzel ve anlaşılır bir şekilde karşılayan ifadeler vardır. Davudoğlu'nun "karanlığa kurşun sıkmak" şeklindeki tercümesi de bu ifadeyi karşılamamaktadır. Diğer mütercimlerin yaptıkları tercümeler ise deyimin anlamını yansıtacak niteliktedir. Özellikle Yavuz, T.D.V. ile çevirisinde parantez ve dipnotlara yer vermeyen ama bunların yerine taksim çizgisi kullanan Y. Öztürk'ün bu çizgiden so aki tercümesi gerçekten güzeldir. Biz de bu deyimin, genel olarak, aşağıdaki şekillerde olan tercümlerine katılıyoruz: - Gayb için zanda bulunmak - Bilinmeyen hakkında tahmin yürütmek - Bilinmeyen şey hakkında atıp tutmak - Bilinemeyen şey hakkında bilir bilmez konuşmak - Bilinmeyen şeyle ilgili zanna dayanarak tahmin yürütmek vb. Örnek: Gayb için zannda bulunarak (Sayıları) üçtür, dördüncüleri köpekleridir, diyecekler. (Sayıları) beştir, altıncıları köpekleridir, diyecekler.
16.02.2009 tarihinden beri 5105 defa okundu. Son takip: 21.11.2024 - 09:00